“Ikinci Durak” romanından bir bölüm...

Sokrat'ın yeri

Hani bir halk türküsü vardır, "ben bilmem, rüzgâr bilir - düştüm yelin önüne..." diye. İşte Memet de rüzgârı arkasına almış, öyle yürüyordu. Gece yarısı fazla gidilecek yer de yoktu zaten. " çoluk, çocuk yatmıştır çoktan", diye geçirdi içinden. Evine ha şimdi gitmiş, ha iki saat sonra , pek farketmezdi bu durumda. Bir an için, üzerinde yürüdüğü kaldırım ona tanıdık geldi.Geçen gece de buradan geçmişti. Aynı çukurlar, kamyon çarptığı için ortasından bel vermiş paslı bir elektrik direği, "Un - Kepek " yazan bir tabelâ...Kafasını kaldırıp yolun karşısındaki dükkanlara göz attı. "Evet, burası Sokrat'ın işlettiği lokale giden sokağın bir üstü" diye sevindi. Bazen sabahın erken saatlerine kadar açık kalırdı burası. Sokrat eski bir komünist idi. Partisi kapandıktan sonra hiçbir siyasî hareket içinde yer almamış, "solun namusunu koruma" gibi bir misyon üstlenmişti kendi kendine..

Memet lokale gidip gitmeme konusunda kararsızdı. Az önce ayrıldığı meyhanede siyasî geleceği ile ilgili bir dizi karar almıştı. Bir süre kendisini unutturup, kaybettiği kongrenin etkilerinden kurtulmak ve yeniden başlamak istiyordu. Oysa bu saatte Sokrat'ın lokaline girerse politikanın tam ortasına atlamış olmayacak mıydı ? Rakipleri muhakkak kongre sonrası bir değerlendirme yapmak için toplanmışlardı. Ancak, o ne düşünürse düşünsün ayakları âdeta iradesi dışında hareket ediyor ve onu lokalin kapısına doğru götürüyordu. Anladı ki, böyle durumlarda mantıklı davranışlar içinde olmak pek de öyle mümkün olamıyor. Aslında seçim dedikodularını çok fazla önemsemiyordu. Bu geride kalmıştı. Ancak, kafasındaki 'Sinsi' ile ilgili sorunları çözmeliydi. Bundan sonra kuracağı siyasî ilişkiler açısından bu gerekliydi. Sol kanat içinde en yakın olduğu kişi o idi. Eğer bu partiden milletvekili adayı olup parlamentoya girmek istiyorsa, bütün olan bitene rağmen onunla iyi geçinmek zorundaydı. Başka türlü bu kanatla ilişki kuramaz, kendini onlara kabul ettiremezdi. Kurduğu stratejinin temelini bu oluşturuyordu. Ne söz vermişti kendi kendine ? Bundan sonra hata yapmayacaktı. Ancak şu anda lokale gidiyor olmakla, bir hata yaptağını da kabul ediyordu.

Soğuk hava bir kez daha içini titretti. Sabah evden çıkarken havanın güneşli olmasına bakıp aldanmış, biraz ince giyinmişti. Neyse ki, şu karanlık köşeyi de döndü mü, lokalin önünde bulacaktı kendini. Koyu, sıcak bir kahve iyi giderdi şimdi.